ASSOS (BEHRAMKALE) TATİLİ

Kuzey Ege’de 3 günlük mini tatil gerçeleştiriyoruz. Ayvalık, Gömeç, Ören (Burhaniye), Edremit, Kazdağları (Akçay), Altınoluk, Küçükkuyu ve son durak Assos (Behramkale). Üç günlük tatile de ancak buraları ziyaret edebildik.  Sabah 07:00 – 10:30 ve 17:00 – 19:30 arası Ege denizinde bol bol yüzdük. 


Yol Hikayeleri: Mustafa TOGA / 5-8 Ağustos 2016 / Haber: 1041

Çanakkale tarafına yolunuzu düşerse Behramkale köyünü de gömeden geçmeyin.

GİDİŞ-DÖNÜŞ YOLCULUK GÜZARGAHI

Gideceğimiz tatil beldesi Altınoluk 274 km uzaklıkta Salihli’ye, Altınoluk Assos ise 42 km. Tatil beldesine gidiş güzergâhımız Çökelek-Gölmarmara-Akhisar-Kırkağaç-Soma-Kınık-Bergama-Dikili-Altınova-Ayvalık-Gömeç-Ören-Burhaniye-Edremit-Akçay-Güre-ALTINOLUK-Küçükkuyu ve ASSOS.

Dönüş yolculuğumuz ise Altınoluk-Edremit-Havran-İvrindi-Balıkesir-Gelembe-Akhisar-Gölmarmara-SALİHLİ. 

Sabah 07:00 de arabayla Salihli’den hareket ediyoruz. 10:30 da Altınoluk’un Avcılar mevkiinde bulunan Yuvam sitesine ulaştık. Kahvaltıdan sonra Hollanda’dan aile dostumuz olan ve Akçay’da ikamet eden Zonguldaklı Yusuf Bayraktaroğlu ve ailesi de ziyaretimize geldiler. Çocuklar ve hanımlar denize yüzmeye giderken Ali Andal ile ben de Yusuf’un oksijen deposu olan Kazdağları eteklerinde halen inşaat halinde ki Kartal yuvasından Edremit Körfezine kuş bakışı bakmaya gittik…!

Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Akçay beldesi Kızılkuşlar köyü muhitindeki Platanus Orientalis Anıt ağacı önünde hatıra fotoğrafı çektirdik. Anıt ağacın yaşı 850, boyu 30 metre.

Yusuf Bayraktaroğlu’nun Akçay sahilinde, ORJAN sitesine bitişik, Ören-Edremit sahil yolu kenarındaki ahşaptan yazlık sahifeye evi. Evin verandasına oturup Eğe denizinin tuzlu suyunun kokusunu teneffüs etmek ayrı bir haz veriyor insana…

Altınoluk, Avcılar köyü zirvesindeki Dedepınar’ı tesislerinde gittik. Damacalara evde içilecek suyumuzu doldurduk. Şırıl şırıl akan suların kenarına kurulmuş tesislerde oturup bir bardak çay içmek ise ömre bedel.

Öbür gün sabah daha ev halkı kalkmadan 06: 43 de Altınoluk, Avcılar mevki sahilinde kendimi berrak serin sulara bırakıyorum. Sabah sabah Kazdağlarının oksijeni beynime yürüyünce günlük streslerinden kurtuluyorum. Deniz dalgasız, kumsal boş ve sakin… 

Kahvaltıdan sonra çocuklar denize gidiyorlar. Hanımların ayrı bir programı varmış. Ali de şehir merkezine kanuni işleri için gidince bende Assos’a gitmeye karar veriyorum.

Önce dolmuşla, 4 tl ye Çanakkale'nin Derinkuyu ilçesine gidiyorum. Assos dolmuş durağının önünde bir saat bekliyorum çünkü Assos’a saate bir dolmuş kalkıyormuş...! Derinkuyu-Assos 55 dakika sürüyor ve 8 tl ödüyorsunuz.

Yol geliş gidiş, dar ve çok bozuk. Üç asırlık zeytin ağaçları arasından gidiyorsunuz. Kıvrım kıvrım yollarda deniz bir görülüyor bir gözden ırak oluyor. Derken Assos (Kargılı) plajına ulaşıyoruz. Uzun bir sahili ve ince kumu var ama deniz 2, 3 metre sonra birden bire derinleşiyor. Az yüzme bilenler ve çocuklar dikkat etsinler. Plajın çevresinde küçük küçük otel moteller var benim hiç hoşuma gitmedi. Zeytin ağaçları altına veya yol kenarına 34 plakalı İstanbul arabaları park etmiş. Sanki tüm İstanbullular buraya günü birlik tatile gelmişler. 

Kadırga plajı girişinde,Gazeteler çıkan meşhur Yahya Ustanın dondurma kulübesi önünden yolcuları alıp Behramkale Antik kentine tırmanıyoruz..! Köy meydanında Çarşıya, Kaleye, Ören yerine gidecekler iniyor. Benimle beraber bir yolcu daha son durak olan limana gidiyoruz. 

Assos (Behramkale) Limanı. Tarihi Limana ulaşmak için yerleşim alanından 300 metre, dik bir yamaçtan aşağı denize iniliyor. 

Behramkale'nin antik tiyatrosuna yol kenarından bakıyorum, fotoğraflarını çekiyoruz.

Assos'un (Behramkale ) taşlı yolları ve daracık sokaklarının kenarına kurulmuş küçük küçük hediyelik eşya dükkânları, tezgâhlarını geziyoruz. 

Assos'un tarihi kalesine sadece yerli turistler gelmiyor grup halinde yabancı turist kafilesi de ziyaret ediyor. Bir grup İtalyan turist ören yerini geziyor.

ASSOS ANTİK KENTİ

Assos, Edremit Körfezi ile Lesbos Adası’nın (Midilli) karşısında, Andezit Kayalıkları üzerinde kurulmuş, Antik Çağların önemli yerleşim merkezlerindendir.  Assos çevresinde kenti besleyecek verimli toprakların olmayışından hayvancılık, meyve, şarap ve zeytincilik geçim kaynağı olmuştur. Bunun dışında demir ve gümüşü işlemişlerdir. Nitekim akropolün doğu yamaçlarında demir cevheri bulunmuştur. Liman hizmetleri, gümrük bir başka gelir kaynakları olmuş. Assos’un koruyucu tanrısı Athene idi.

BEHRAMKALE

Behramkale Köyü, Osmanlı döneminde kurulmuş eski bir köy. Assos Antik şehir, yüzünü güneye yani denize dönmüşken, köyün yerleşimi ters tarafa doğru kurulmuş. Köy antik kent surları içinde yer alması ile dikkat çekiyor. Sadece 150 haneli bir yerleşim. Yaklaşık 30 senedir sit alanı olarak koruma altında olduğu için yeni bina inşa etmek yasak. Köy içinde Assos mimarisinin taş işçiliğinin güzel örneklerini görmek mümkündür. Tarihi dokusunu koruyan sokaklarda dolaşması keyifli. Assos Antik Kenti ören yeri girişi en tepede bulunuyor. Buraya taşla kaplı bir yokuşu yürüyerek varılıyor. Bu kapıdan girince Athena Tapınağı'na ulaşıyorsunuz. Ören yerine çıkan yokuş üzerinde, köylü kadınların evde ürettikleri çeşitli malzemeleri sağlı sollu sattıkları tezgâhları mevcut. Köy içinde pansiyon, otel ve restoranlar bulunuyor. 

OSMANLI'DAN KALMA HÜDAVENDİGAR CAMİİ

Hüdavendigar Camii Osmanlı sultanı 1. Murat Hüdavendigar tarafından 14.yy 'da yaptırılmış. Osmanlı'nın kendine özgü eserlerinden olan cami tek kubbeli ve kare planlı olarak inşa edilmiş. Antik kent sınırlar içinde, tepede yer alıyor camii. İçerisinde yer alan kadırga resimleri Osmanlı cami mimarisinde pek karşılaşılmayan bir örnek oluşturuyor.

BİR ÇIRPIDA HAYAT HİKÂYESİNİ ANLATTI VERDİ

Nazmiye teyzem bir turiste şile bezinden eşyalar satmaya çalışıyor. Bu hediyelik eşyaların çoğunu kendi ellerimle yapıyorum diyen Nazmiye nine hayat hikâyesini bir çırpıda anlatı verdi. Behramkale’ye hafta da 3 gün gelip tezgâh açıyorum. Böbrek hastayım. 3 gün diyalize bağlanıyorum. Allah böyle bir dert vermesin kimsenin başına. Ben karakeçili Yörüklerindenim. Köyüm buraya 20 km mesafede. Arabam yok! Köye dolmuşla gidip geliyorum. Eşyalarımı ise buradaki bir ahbabımın evinin bahçesine bırakıyorum. Eşimin de pek tadı yok. Evlat dersen 3 tane ikisini yuvadan uçurdum. En küçük olan bana yardım ediyordu şimdi tarlaya fasulye toplamaya gitti. Para kazansın işinden etmeyeyim çocuğu. Oğlanın bir oğlu oldu. Daha küçük eve dönünce onu seviyorum, yorgunluğum şu göğüslerimin arasından çıkıp gidiyor. Satışlardan az çok ne kazanırsam Allah bereket versin. Anlayacağınız evde çorba kaynıyor. Sen yazıp çiziyorum mu diyordun, peki beni bir daha görünce hatırlaya bilir misin? Biz lafa dalmışken önümüzden bir otobüs yavaş yavaş geçiyor. ‘Bu Derinkuyu dolmuşu koş yakala, buna binemezsen bir saat daha beklemek zorunda kalırsın’ diyor Nazmiye nine.
Güle güle! Benden de bir şeyler yaz.