JANDARMA’DAN BOZDAĞLARDA ARALIKSIZ DENETİM
Salihli’nin ormanlık bölgelerinde piknik, kamp gibi faaliyetlerde bulunan vatandaşlara karşı İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler denetimlerini artırdı.
Salihli-MANİSA
01 Ağustos 2021 // Mustafa Toga/İstiklal Gazetesi // 2281// 2436
Manisa Valiliğinin, yetkili kurumlarca belirlenmiş tescilli piknik ve mesire yerlerinin dışındaki ormanlık alanlarda ateşli piknik yapmak, gezmek, motorlu taşıt kullanmak ve kamp yapmanın yasaklandığını açıklamasının ardından Salihli İlçe Jandarma mobil ekipleri Bozdağların Salihli-Ödemiş güzergâhında denetimlerini artırdı.
7/24 SAAT ORMANLIK ALANLAR DENETLENİYOR
Ormanlık bölgelerde yasaklanan faaliyetleri gerçekleştiren vatandaşlar, jandarma ekipleri tarafından aralıksız denetlenecek.
Yetkili kurumlarca belirlenmiş tescilli piknik ve mesire alanları dışında ki ormanlık alan içinde ateşli piknik yapmak, gezmek, motorlu taşıt kullanmak ve kamp yapmanın yasak olduğunu söyleyen Salihli İlçe Jandarma mobil ekip sorumlusu, “Ekibimiz bölge ki ormanlık alanları aralıksız denetliyor. Vatandaşlar bu konuda uyarılıyor. Yasaklara uymayan şahıslar hakkında adli ve idari işlem yapılıyor. Bozdağ bölgesinde de ekip olarak 7/24 saat görevimizin başındayız ” dedi.
EYYAM-I BAHUR SICAKLARI GELDİ
Salihli’nin Gaffar Okkan Mahallesi Muhtarı İrfan Özdemir, “Salihi ovasında hava sıcaklığı mevsim normallerinin çok üzerinde seyrediyor. Eyyam-ı bahur sıcakları tüm Türkiye’yi etkisi altına almış durumda. Öğle saatlerine sıcaklık 43-45 dereceye kadar çıkıyor. Bizde ailecek hafta sonunu fırsat bilerek hem biraz serinlemek hem de Kırkoluk çeşmelerinden akan Bozdağların buz gibi memba suyundan bidonlarımızı doldurmak için Ödemiş yolu üzerindeki Kırkoluk mevkiine geldik. Burada Salihli İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı mobil ekipleriyle karşılaştık. Komutan, yol kenarlarında park yapılmasının, ateş yakmanın, kamp yapmanın yasak olduğunu ikaz etti. Aksi takdirde yasaklara uymayan şahıslar hakkında adli işlem başlatılacağını ve 3150 Tl den başlayan idari para cezası uygulanacağı uyarısında bulundu.
ORMAN YANGINLARINA DİKKAT!!
Son günlerde Türkiye'yi kasıp kavuran orman yangınları canımızı-
ciğerimizi yakıyor. Herkesin bu konuda duyarlı olmaları ve yasalara
uymaları gerekli” diye konuştu.
***********************************************************
STOR’UN KURUCUSU AYDIN BAYKA İLE SÖYLEŞİ
Aydın Bayka ile 1000 metrekarelik alanı olan STOR (Stichting Turkse Ondernemersbelangen Rotterdam) adlı lokalin 3. katındaki ofisinde buluşuyoruz. Bizi tam 45 dakika konuk ediyor ve kendisinden bahsediyor:
Aydın bey, çok yönlü bir kişi olarak önce kendinizden bahseder misiniz?
“Trabzon’un Çaykara ilçesinde 1957 yılında dünyaya geldim, Ben 10 yaşındayken tüm aile İstanbul’a göçtük. Babam orada bir iş bulmuştu. İlk ve ortaokulu bitirdikten sonra girdiğim İmam Hatip Lisesi’nin 2. sınıfına giderken, ailemin baskılarına dayanacak gücüm kalmayarak okulu bıraktım. Yatılı okuyordum, doğrusunu söylemek gerekirse ben biraz da yaramazdım. Babam ise katı bir insandı. Babamla ters düştük... Bir yolunu bulup bu baskılardan kaçmam gerekiyordu. O dönemde Hollanda’da bulunan amcamın yaptığı istekle turist olarak 1973 yılında Hollanda’ya geldim. Amacım öğrenimini burada tamamlamaktı. Gelince bahçede çalışmaya başladım. Geldikten bir buçuk yıl sonra çıkan işçi affıyla beraber oturma ve çalışma hakkımı elde ettim. Çalışmam gerektiği için okul hep ikinci planda kaldı. 1975 yılında halen eşim olan Hollandalı bir bayanla tanıştım. Uzun süren arkadaşlık süresinden sonra 1977 yılında evlendik. 3 erkek 1 kız çocuğumuz oldu. Şu an 4 tane de torunum var.
Sizi bu güne kadar ticarette çok renkli faaliyetlerde gördük Örneğin seyahat bürosu işlettiniz ve charter firmaları kurdunuz. Bu konuda bize bilgi verebilir misiniz?
1982 yılında Hollanda’da ilk döner dükkanlarından birini açarak ticaret atılmış oldum. Çocuk felci geçirmiş olduğum için yaş ilerledikçe bu benim çalışmamı engelledi ve zamanla malulen emekli oldum. 1986’da Türkiye’ye kesin dönüş yaptım. Orada bir arkadaşım, rahmetli Nazmi Aksoy’un ricası üzerine Türkiye’de bir turizm ve seyahat şirketinin temsilciliğini yaptım. Daha sonra AirHolland ve Nobel Havayollarını ve daha başka bir sürü charter firmasının temsilciliklerinde de bulundum. Bu durum 1990 yılan kadar sürdü ondan sonra Hollanda’ya geri dönmeye karar verdim. Turizm sektörünün içinde olduğum için Hollanda’da da turizmle ilgilendim. Air Alfa’nın müdürlüğünü daha sonra Top Air, Eurosun, Gül havayolları ve Onur Havayollarının temsilciliklerinde bulundum. Ve Türkiye’ye giden Hollandalı turist sayısını 350 binden 1,5 milyona çıkardık. Bu süreç pek kolay geçmedi. Yeri geldi adam adama markaj yaparak promosyonlar verdik. Türkiye’nin turizm imajını tazelemek için çok çaba sarfettik. Seyahat acentalarını organize ederek yeni charter firmalarını Hollanda’ya getirme çabalarımız devam etti. 2004 yılına kadar turizm ile uğraştım sonra bu sektörden ayrıldım.
Restoran işletmeciliği yaptınız. Konsolosluğun karşısında Nazar Restoran’ı işlettiniz. Neden restorancılık?
Turizm ve daha önce yapmış olduğum dönercilik tecrübelerime dayanarak restoran sektörüne el attım. Burada en fazla oğullarımdan destek aldım. Belli bir süre çalıştırdıktan sonra büyük oğlum Murat’a Nazar Grand Restoranı devrettim. Küçük oğlum Fatih’e bir büfe açarak işletmesini ona bıraktım. Daha sonra bir süre ticaretten uzak kaldım ve hayatımın bir muhasebesini yaptım. Burada gördümki bir sürü dernek faaliyetlerinde bulunmuşum. Roozenburg Türk Cemiyeti kurucu üyeliği, Hellevoetsluis Türk gençlik kolları üyeliği. 19 Mayıs Spor Klübü kurucu üyesi, Küçük Asya Spor Klübü üyesi ve Hollanda Türk Futbol Federasyonu Kurucu üyeliğinde bulundum. Yıllardır yöneticilik yaptığım faaliyetlerinden farklı birşeyler yapmak istiyordum. İşte bu şekilde Türkiyeli işadamlarını organize etme fikri doğdu.
Rotterdam Türk İşadamları Klubünü (STOR) kurma amacınız neydi?
Bir çok Türkiyeli işadamları var ama onların gideceği bir klüp yoktu. Sosyal faaliyetlerin olduğu bir merkezimiz hiç olmadı. Kurulan dernekler hep mekansız kaldı. Burada yatırım yapanlar ve girişimciler hep aynı fikirle yola çıkıyorlar ancak organize olamıyorlardı. Ben onlara uygun bire zemin yaratmak istedim. Ticari bağlantının yanında kültürel ve sosyal faaliyet ihitiyacı olduğu zaman gidilecek bir yere ihtiyaç vardı. Bu açıdan bireysel olarak başarılı olmak yetmiyor birlikte birşeyler yapmalı diye düşünüyorum. Kapımız öğrencilere ve bürokratlara da açık yeter ki insanlar buluşacak bir mekan aradıklarında kafe ve restoranlarda buluşmak zorunda kalmasınlar. Business Lounge fikri buradan doğdu. Toptancı Oktay Morkoç ve Konsolosluktan Uğur Şen adlı arkadaşların desteği ve katkısı çok oldu. Onlar bu oluşuma başında itibaren çok destek verdiler.
STOR çatısı altında ne tür faaliyetleriniz var? Bu konuda biraz bilgi verir misiniz ?
STOR’un ana faaliyetlerini şöyle sıralayabiliriz: Öncelikle, Ticaretle uğraşanların bir araya gelmesi, sonra Kültür, Sanat, Spor ile uğraşanlara ortam yaratmak, en son olarak da gelecek kuşağa yatırım yapmak. Rotterdam’da buluşmak isteyen her işadamı çayını kahvesini içmek üzere buraya uğrayabilir. Mesela Türkiye Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin geldiklerinde burada ağırladık. Belediye bürokratlarımız var bunlar da buraya gelebilirler. Mesela HOTİAD ile bir çok konuda ortak çalışıyoruz. HOGİAF ile görüşüyoruz onlar da lokalimizden faydalanabilirler.
STOR binası çatısı altında toplanan kuruluşlar hangileridir?
Karamanlılar Dayanışma Derneği ve Novaylar Dayanışma Derneği. Adasat, Son FM radyosu, Taksiciler Derneği. Şu an iki proje üzerinde yoğunlaştık. Rotterdam Belediyesi ve Ticaret Odası’nın katkılarıyla tüm garaj işletmelerini bir birlik altında toplayacağız. Hollanda’nın çeşitli kentlerinde kurulu öğrenci derneklerini bir federasyon altında en kısa zamanda birleştireceğiz ve onlara da binamızda bir ofis vereceğiz. Öğrenci dernekleri ücretsiz olarak burada sosyal faaliyetlerini yapabilecekler. STOR çatısı altında bir de Sanat Müziği koromuz var. Bu lokalde çalışma yapıyorlar. Güneş arkadaşımız ayda bir kez film akşamları organize ediyor. Haftada bir gün müzisyen Semih Arıkan saz kursu veriyor. Ayrıca mekanımız medyamızın da buluşma yeri.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Biz de politika yok. Biz Hollanda’daki Türk girişicimlerini bir araya getirmeye çalışıyoruz. Burada yemekler veriyoruz. Konsolosluğumuzun ve bürokratların aracı olması gereken konularda onları da davet ediyoruz. Tanıdığımız bildiğimiz kişileri davet ediyoruz. Mesela sadece garaj işletmelerini değil. Supermarket işletmeleri var, dönerciler var bu gibi küçük ve orta ölçekli işletmeleri de biraraya getirmek istiyoruz.
Görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Bu denli açıklamları toplumla paylaşmama imkan verdiğiniz için ayrıca ben size teşekkür ederim.
Röportaj: Mustafa Toga / 2009
Fotoğraflar : Mehmet Nuri Gerek
........................................................................................................................
Platform Dergisi :
Hollanda Genelinde Dağıtım Yapılan, Aylık Türkçe Dergi
