Hollanda'da Nisan ayında sağ azınlık hükümetinin düşmesinden sonra yaşanan kısa süreli krizin ardından erken genel seçim kararı alındı. Diğer siyasi partilerde olduğu gibi 12 Eylül 2012'de yapılacak olan erken genel seçimler öncesinde Hıristiyan Demokratlar Birliği’de (CDA) milletvekili aday listesini açıkladı. Parti lideri Sybrand van Haersma Buma’nın ilk sırada yer aldığı listede, şu anda Feyenoord Belediye Başkan Yardımcısı olan Turan Yazır 24. Sıradan aday gösterildi. Gösterişten uzak sade döşenmiş bir makam odası. Pencereden dışarıya bakıyorsunuz manzara çok güzel. Maashaven limanı, gemiler, çarşaf gibi serilmiş mas mavi deniz. Zamanımız kısıtlı, hemen sorulara başlıyorum.

Turan bey, uzun süre yerel yönetimde yer aldınız şimdi ülkesel politikaya atılıyorsunuz. Bir Milletveki adayı olarak biraz kendinizden bahseder misiniz?

12.06.1974 tarihinde Rotterdam’da doğdum. Aslen Yozgat’ın Çayıralan ilçesinden Hollanda’ya gelen işçi bir ailenin çocuğuyum. İlkokulu Rotterdam’da okudum. 1986 yılında Türkiye’ye gittim. Orta okulu ve liseyi Kayseri’de bitirdim. 1993 yılında tekrar Hollanda’ya geri döndüm ve Erasmus Üniversitesi’ne başladım. Siyasal Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduktan sonra danışman olarak Güney Hollanda Eyaletinde çalışmaya başladım. 2008 yılında Rotterdam Ticaret Odasına idari danışman olarak girdim. Bu arada 2004-2006 döneminde CDA partisinden Feyenoord İlçe Belediyesinde Meclis Üyesi olarak görev yapmıştım. 2010 yılında partim tarafında liste başı olarak yerel seçimlere katılma teklifi aldım. O günden bu yana Feyenoord Belediye Başkan yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Evli ve iki çocuk babasıyım.

Siyasete atılmanız nasıl oldu. Neden Hıristiyan Demokratlar? CDA’ ya ne zaman üye oldunuz. Partinin gençlik kollarında da çalıştınız mı?

Öğrencilik yıllarımda değişik devlet kurumlarında çalıştım. Gönüllü olarak çeşitli derneklerde hizmet ettim. Toplumla, gençlikle iç içeydim. Zaten üniversitede okuduğum bölüm de siyasetle içi içe “Kamu Yönetimi.” CDA nın çıkış noktaları benim dünya görüşüme daha yakın geldi. Örneğin toplumda paylaşım, öncülerin toplumda rol modeli ifade etmeleri bu arada parti içerisinde aktif olan siyasetcilerle uyumda söz konusuydu. Bunlar oluşunca 1998 yılında CDA içerisinde aktif siyasi hayatım başlamış oldu. Gençlik kollarında çalışmadım direk kendimi CDA siyasetinin içerisinde buldum.

Hollanda'da sağ azınlık hükümetinin düşmesinden sonra erken genel seçim kararı alındı. Bakıyoruz partilerin çoğunluğu listelerinde hep yeni yüzlere yer verdi. Siyasette birilerinin gitmesi gerekir ki yenileri gelsin politikası uygulandı. CDA da mı öyle yaptı. Adaylık sürecinideki prosedürü kısaca anlatır mısınız?

Adaylık müracaatları gerçekten zorlu oldu. Çünkü çok sayıda aday adayı müracaat etti. Bana ilk önce teklif bölge başkanından geldi. Daha sonra genel merkezden de aynı teklifi alınca aday olmaya karar verdim. Elemeler çok titiz geçti. Sadece kişinin siyasi kariyerine değil kapasitesine ve bu güne kadar yapmış olduğu tüm çalışmalara bakarak değerlendiriliyor. Adaylık süreci tamamlandıktan sonra partimizin CDA listesi kamu oyuna açıklandı. Beni 24. sıradan aday gösterdiler. Partimizin Utrecht'teki 29 ve 30 Haziran kongresinde taslak liste delegeler tarafından onaylandı. Bundan sonra benim için resmen 12 Eylül seçimleri süreci başlamış oldu. Önümüzde yaz tatili var, olsun beni yoğun bir kampanya süreci bekliyor.

Şahsen seçilirsem Hollanda parlamentosun'da elimden geleni yapacağım. Türk seçmenler için 12 Eylül önemli bir gün. Bu günde şimdiden izine gidecek olanlar oylarını vekaletle oylarını birine devretsinler. Demokratik oy kullanma haklarını mutlaka ve mutlaka kullansınlar. Her seçim sonucunda Türk toplumu seçime katılımda az katılıyorlar diye eleştiriliyorlar.12 Eylül seçimlerinde bunu değiştirmek lazım. Çünkü Hollanda için bu seçim son derece önemli. Vatandaşlarımız kendilerini en iyi şekilde temsil edebilecek kişilere oylarını versinler.

Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDA) olarak bir parti programınız var. Önemli bulduğunuz noktaları paylaşır mısınız?